Kırmızı Başlıklı Kız Masalı
Kırmızı Başlıklı Kız, hasta büyükannesini ziyaret etmek için ormana gider. Yolda karşılaştığı kurdun kandırmacasına inanarak, büyükannesinin evine varır. Ancak evde yatan, büyükannesi değil kurt olur. Kurt kızı yemek üzereyken, oduncu yetişir ve kurtu öldürerek kızı kurtarır. Bu olaydan sonra kız, yabancılara güvenmemenin önemini öğrenir.
![Kırmızı Başlıklı Kız Masalı 10 Kirmizi Baslikli Kiz Masali](https://masalda.com/wp-content/uploads/2025/01/Kirmizi-Baslikli-Kiz-Masali-780x470.jpg)
Kırmızı Başlıklı Kız Masalı
Bir zamanlar, uzak bir köyde, herkesin sevdiği, neşeli ve iyi kalpli bir kız çocuğu yaşarmış. Herkes ona Kırmızı Başlıklı Kız der, çünkü başında her zaman kırmızı renkte bir başlık taşırmış. Bu başlık, annesinin ona yaptığı, güzel bir kırmızı peleriniymiş ve Kırmızı Başlıklı Kız o pelerini o kadar çok severmiş ki, başka hiçbir şey giymek istemezmiş.
Kırmızı Başlıklı Kız’ın bir annesi ve babası varmış. Annesi çok iyi kalpli ve sevimli bir kadındı, babası ise bir oduncuymuş ve ormanın derinliklerinde çalışırmış. Kız, annesiyle birlikte köydeki küçük bir evde yaşarmış. Bir gün, annesi ona bir görev vermiş:
“Sevgili Kırmızı Başlıklı Kız,” demiş annesi, “Büyükannene gitmeni istiyorum. O hasta ve yatağında yatıyor. Ona biraz yiyecek ve ilaç götür, ama dikkatli ol, ormanın içinden geçerken hiç kimseyle konuşma. Yavaş git ve yolunu kaybetme, çünkü orman çok tehlikeli olabilir.”
Kırmızı Başlıklı Kız annesinin sözlerini dikkatle dinlemiş ve hemen yola çıkmış. Yanına bir sepet alıp, içinde büyükannesine götüreceği ekmek, şarap ve biraz da tereyağı varmış. Orman yoluna adım attığında, doğanın güzellikleriyle çevrili bir dünyada yürümeye başlamış.
Ancak orman oldukça karışıktı ve Kırmızı Başlıklı Kız biraz cesur bir kız olduğu için, bazen annesinin söylediklerini unutur ve etrafındaki her şeye ilgi duymaya başlarmış. Ağaçların gövdeleri, kuşların cıvıltıları, çiçeklerin renkleri ve çimenlerin kokusu ona çok cazip gelmişti.
O sırada, derin ormanda, kocaman bir kurt gizlice yürüyormuş. Kurt, ormanda yalnız gezmeyi çok severmiş, ama aynı zamanda açgözlü ve kötü bir varlıkmış. Kırmızı Başlıklı Kız’ı görünce çok sevinmiş, çünkü güzel ve masum bir kızın yalnız başına ormanda yürüdüğünü görmüş. Kurt, kurnazca yaklaşarak ona selam vermiş:
“Merhaba, tatlı kız. Nereye gidiyorsun bu kadar yalnız başına?”
Kırmızı Başlıklı Kız, kurtla konuşmakta hiçbir sakınca görmemiş ve annesinin uyarılarını hatırlamamış. Gülümseyerek, “Büyükanneme gidiyorum,” demiş. “O hasta, ona yiyecek ve ilaç götürüyorum.”
Kurt, kızın cevabını duyduğunda, kötü bir plan yapmaya başlamış. O kadar sinsi ve kurnazmış ki, ne kadar hızlı düşünmesi gerektiğini çok iyi biliyormuş. Kızın gittiği yönü öğrenince, büyükannesiyle ne yapacağına karar vermiş.
“Ben de oraya gitmek isterdim, ama yol çok uzun ve zorlu,” demiş kurt, yavaşça ve kibarca. “Bana çok güveniyorsun, değil mi? Eğer istersen, sana daha kısa bir yol gösterebilirim. Ama dikkat et, yol boyunca en güzel çiçekleri toplarsan, büyükannen için çok güzel bir buket hazırlayabilirsin. Ne dersin?”
Kırmızı Başlıklı Kız, kurtun söylediklerine aldanarak, hemen başını sallamış. “Evet, harika bir fikir!” demiş ve ormandaki en güzel çiçekleri toplamaya başlamış. Kurt, Kırmızı Başlıklı Kız’ın çiçekleri toplarken, hızla büyükannenin evine gitmiş. Oraya vardığında, büyükannesi evde tek başınaymış, zayıf ve hasta. Kurt, onu alıp dolaba saklamış, ve büyükannenin yerine geçerek yatağa girmiş.
Bir süre sonra, Kırmızı Başlıklı Kız çiçeklerle dolu sepetiyle büyükannesinin evine varmış. Kapıyı çalmış ve içeri girmiş:
“Büyükannem, ben geldim!” demiş neşeyle.
“Gel, gel, tatlı kızım,” diye seslenmiş kurt, sesi büyükannesininki gibi çıkacak şekilde alçaltarak. “Kapıyı aç, seni bekliyorum.”
Kırmızı Başlıklı Kız kapıyı açmış ve içeri girmiş. Odaya girdiğinde, büyükannesinin garip bir şekilde yatağında yattığını fark etmiş. Ama bir şeyler tuhafmış. Büyükannesinin sesi, yüzü, gözleri, elleri, her şeyi çok garip görünüyormuş. Kızcağız, şaşkın bir şekilde sormuş:
“Büyükannem, ne kadar garip görünüyorsun! Gözlerin neden bu kadar büyük?”
Kurt, “Beni daha iyi görebilmek için,” diye cevap vermiş.
“Büyükannem, kulağın neden bu kadar büyük?”
“Beni daha iyi duyabilmek için,” demiş kurt, biraz daha sabırlı bir şekilde.
“Kolların neden bu kadar büyük?”
“Beni sarılabilmek için,” demiş kurt, gözlerini kırparak.
“Kocaman dişlerin neden var?” diye sormuş Kırmızı Başlıklı Kız, artık korkarak.
“Çünkü seni yemek istiyorum!” diye bağırmış kurt, bir anda yatağından fırlayarak Kırmızı Başlıklı Kız’ı yakalamış.
O sırada, odanın kapısında bir ses duyulmuş. Kırmızı Başlıklı Kız’ın babası, oduncu, ormandan dönüyormuş ve içeriden bir şeylerin ters gittiğini fark etmiş. Hemen içeri girmiş ve kurtu fark eder etmez kocaman baltasını çekmiş. Kurt, oduncunun hızla yaklaşmasıyla paniklemiş ve kaçmaya başlamış. Ama oduncu çok hızlıymış, ve kurtu yakalamış. Birkaç darbeyle kurtu yere serdikten sonra, Kırmızı Başlıklı Kız’ı ve büyükannesini kurtarmış.
Büyükannesi, Kırmızı Başlıklı Kız’a sarılmış ve “Teşekkür ederim, tatlı kızım,” demiş. “Kurt seni yemeye çalıştı ama sen çok akıllıydın, böyle bir felaketten kurtuldun.”
Kırmızı Başlıklı Kız, her şeyin bittiğine ve her şeyin yeniden güvende olduğuna sevinmiş. Annesine her şeyin nasıl olduğunu anlatmış ve bir daha asla ormanda yabancılarla konuşmamaya karar vermiş.
O günden sonra, Kırmızı Başlıklı Kız ormana gitmek zorunda kaldığında her zaman dikkatli olmuş ve annesinin sözlerini asla unutmazmış.
Ve herkes, Kırmızı Başlıklı Kız’ın bu korkunç olaydan sonra ne kadar cesur ve dikkatli olduğunu uzun yıllar boyunca anlatmış.
Evet çocuklar, masalımız burada bitiyor. Siz de Grimm masalları kategorisinde bir masal yazıp bize gönderebilirsiniz. Göndereceğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uykuya dalacak. Masal göndermek için aşağıdaki resme tıklayabilirsiniz.
![Kırmızı Başlıklı Kız Masalı 11 Kirmizi Baslikli Kiz Masali 2](https://masalda.com/wp-content/uploads/2025/01/Kirmizi-Baslikli-Kiz-Masali-2.jpg)