Çay Yaprağının Sırrı

Küçük Mert, annesiyle birlikte Rize’de çay toplarken altın gibi parlayan sihirli bir çay yaprağı bulur. Yaprak, Mert’e kendisini doğru zamanda demler ise bir dileğini gerçekleştireceğini söyler. Mert, annesinin yorulmamasını ve hep mutlu olmasını dileyerek yaprağı çayın içine bırakır. Annesi çayı içtiğinde kendini dinç ve mutlu hisseder, artık hiç eskisi kadar yorulmaz. Mert ise her sabah çay toplamaya devam eder ama artık çay yapraklarının sıradan olmadığını bilerek yaşar.

Çay Yaprağının Sırrı

Bir varmış, bir yokmuş… Yeşilin binbir tonuna bürünmüş, bulutların dans ettiği güzel mi güzel Rize’de, annesiyle birlikte yaşayan küçük bir çocuk varmış. Adı Mert‘miş. Mert, annesiyle beraber her sabah erkenden uyanır, bahçeye gider ve çay toplamasına yardım edermiş.

Bir gün, sabah güneşi çay bahçesini altın gibi aydınlatırken, Mert annesiyle birlikte çay toplamaya başlamış. Tam eğilip bir yaprağı koparacağı sırada, parlak bir ışık saçan garip bir çay yaprağı fark etmiş. Yaprak diğerlerinden farklıymış; altın renginde parlıyormuş!

Mert merakla yaprağı eline almış ve birdenbire hafif bir rüzgâr esmiş. O anda, yapraktan minik bir ses duyulmuş:

“Beni koparma, küçük dostum!”

Mert şaşkınlıkla geriye sıçramış. Yaprak mı konuşmuştu? Annesi başka bir sıraya geçtiği için bunu duymamıştı. Mert fısıldayarak sormuş:

“Sen kimsin?”

“Ben sihirli bir çay yaprağıyım,” demiş yaprak. “Eğer beni doğru zamanda demlersen, bir dileğini gerçekleştirebilirim!”

Mert heyecanla yaprağı dikkatlice avucuna koymuş. Ama hangi dileğini dile getireceğini bilememiş. Çok düşünmüş, düşünmüş… Sonra annesinin her gün ne kadar çok çalıştığını hatırlamış. Annesi bazen yoruluyor ama yine de gülümsüyordu.

Akşam olup eve döndüklerinde, Mert sessizce su kaynatmış ve sihirli yaprağı çayın içine bırakmış. Çaydan hafif bir duman yükselirken, Mert gözlerini kapatıp dileğini fısıldamış:

“Annem artık hiç yorulmasın, hep mutlu olsun!”

Tam o anda, evin içinde güzel bir koku yayılmış. Annesi mutfağa gelip ç içtiğinde yüzü aniden ışıldamış.

“Mert, kendimi hiç bu kadar dinç hissetmemiştim!” diye gülümsemiş.

O günden sonra Mert’in annesi eskisi kadar yorulmamış, hep neşeyle çalışmış. Mert de her sabah annesiyle çay bahçesine gitmiş ama artık annesinin daha mutlu olduğunu bilerek yaprakları toplamış. Ve bir daha hiçbir zaman çay yapraklarını sıradan sanmamış.

Kim bilir, belki bir gün yine sihirli bir yaprak bulurdu…

Ve burada biter,
Gözler tatlı tatlı uykuya gider.

Evet çocuklar, masalımız burada bitiyor. Siz de Kısa Masallar kategorisinde bir masal yazıp bize gönderebilirsiniz. Göndereceğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uykuya dalacak.

Cay Yapraginin Sirri 2


Masal Abisi

Masal Abisi Olarak Değerli Okuyucularımıza Özgün ve Kaliteli Masallar Okuyoruz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu