Cüneyt ile Uyku Zamanı Yıldızı
Cüneyt, ormanın kenarındaki tepede annesiyle yaşayan, yıldızları izlemeyi çok seven sevimli bir tavşandır ancak uyumak istemez. Bir gece penceresinin önünde düşen minik yıldız Lily, Cüneyt’i Uyku Zamanı Bahçesi’ne götürmek için davet eder. Yolculuk sırasında, Cüneyt Lily ile birlikte bir kirpiye yardım edip sihirli bir tohum alır. Ayrıca, mavi göl kenarındaki kuğunun ninnisi eşliğinde, bahçede açan renkli çiçeklerin rüyaları sakladığını keşfeder. Sonunda, sihirli rüyalarını toplayarak uyku zamanını sevmeyi öğrenen Cüneyt, her gece Lily ile buluşup bahçeyi ziyaret eder.
Cüneyt ile Uyku Zamanı Yıldızı
Küçük Cüneyt, yumuşacık kahverengi tüyleri ve meraklı siyah gözleri olan sevimli bir tavşandı. Ormanın kenarındaki renkli çiçeklerle dolu bir tepede, annesiyle birlikte yaşıyordu. Her akşam güneş batarken, Cüneyt’in en sevdiği şey, penceresinden gökyüzüne bakıp yıldızları izlemekti. Ama bir sorun vardı: Cüneyt, yıldızlar parlamaya başladığında bile uyumak istemiyordu. “Uyku çok sıkıcı!” diye söyleniyor, koşup oynamak istiyordu. Ta ki bir gece, gökyüzünden minik bir yıldızın yere düştüğünü görene kadar…
Yıldız, Cüneyt’in penceresinin önünde hafifçe titreşiyor, ışığıyla odanın duvarlarını dans ettiriyordu. Cüneyt, yatağından fırladı ve heyecanla yıldızın yanına koştu. Yıldızın içinden tatlı bir ses duyuldu:
“Merhaba Cüneyt! Ben Yıldız Lily. Seni Uyku Zamanı Bahçesi‘ne götürmek için geldim. Orada her gece en güzel rüyalar filizlenir. Gelir misin?”
Cüneyt’in gözleri parladı. “Tabii ki!” dedi, yıldızın peşinden koşmaya başladı. Lily, onu ormanın derinliklerine, ay ışığının gümüş bir yol çizdiği gizli bir patikaya götürdü. Yolda ilerlerken, ağaçların arasından gelen cırcır böceklerinin şarkısını dinlediler.
Aniden, yolun ortasında küçük bir kirpi belirdi. Kirpi, sırtında kocaman bir elma taşıyordu ama elma o kadar ağırdı ki zorlanıyordu. “Merhaba!” dedi Cüneyt, “Yardım etmemi ister misin?” Kirpi, sevinçle başını salladı. Birlikte elmayı yuvalığa kadar yuvarladılar. Kirpi teşekkür etti ve onlara sihirli bir tohum verdi: “Bunu bahçeye ekin, rüyalarınızı renklendirsin!”
Yolculuk devam ederken, bir sonraki durakları şelalenin yanı başındaki mavi bir göldü. Gölün üzerinde, beyaz kanatlarıyla zarif bir kuğu, suyun üstünde dans ediyordu. Cüneyt, “Vay canına, ne kadar güzel!” diye haykırdı. Kuğu, boynunu eğerek selam verdi: “Uyku Zamanı Bahçesi’ne gidiyorsanız, size bir şarkı hediye edeyim.” Sonra, gecenin sessizliğini dolduran yumuşak bir ninni söyledi. Cüneyt, melodiyi kalbine kaydetti.
Nihayet, ay ışığının en parlak olduğu bir açıklığa vardılar. Burası, Uyku Zamanı Bahçesi’ydi! Her yer rengârenk çiçekler, ışık saçan kelebekler ve yumuşak bir melodiyle sallanan salıncaklarla doluydu. Lily, “İşte burası!” dedi gururla. “Her gece, dünyadaki çocukların rüyaları bu çiçeklerde saklanır. Onları toplar ve gökyüzüne taşırız.”
Cüneyt, sihirli tohumu toprağa ekti. Anında, mor ve pembe çiçekler açtı. Kuğunun şarkısını mırıldandığında ise çiçekler dans etmeye başladı. Lily, “Artık sen de bu bahçenin bir parçasısın,” dedi. “İstersen, her gece rüyalarını buraya gönderebilirsin.”
Cüneyt, yorgun ama mutlu bir şekilde eve döndüğünde, annesi onu pencerede bekliyordu. “Neredeydin?” diye sordu merakla. Cüneyt, yaşadıklarını anlattı. Annesi gülümseyerek, “Demek rüyaların sihirli bir bahçede saklı!” dedi. O gece, Cüneyt yatağına uzandığında, Lily’nin verdiği küçük yıldızı avucunda tuttu. Gözlerini yumar yummaz, bahçedeki çiçeklerden biri açıldı ve içinden rengârenk bir rüya çıktı…
Ertesi sabah, Cüneyt annesine koştu: “Artık uyku zamanını seviyorum! Çünkü rüyalarım sihirli bir yolculuk!”
O günden sonra, Cüneyt her gece Lily ile buluşup Uyku Zamanı Bahçesi’ni ziyaret etti. Ve ormandaki tüm hayvanlar, onun neşe dolu rüyalarını merakla dinledi.
Evet çocuklar, masalımız burada bitiyor. Siz de 3 Yaş Masalları kategorisinde bir masal yazıp bize gönderebilirsiniz. Göndereceğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uykuya dalacak.
