Elif ve Melike’nin Sevgi Dolu Bahçesi
Bir köyde, Elif adında bir kız çocuğu annesi Melike ile birlikte mutlu bir şekilde yaşar. Doğayla iç içe zaman geçirir, hayal gücünü kullanarak oyunlar oynarlar. Sevgi ve bağlılıkla birbirlerine yakınlaşarak hayatın küçük güzelliklerini keşfederler. Bu özel bağ, masal boyunca büyür ve onların kalplerinde sonsuza kadar yaşar.
Elif ve Melike’nin Sevgi Dolu Bahçesi
Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, yemyeşil tarlaların, çiçeklerle dolu bahçelerin arasında küçük bir köy varmış. Bu köyde, nehir kenarında şirin bir evde, Elif adında bir kız çocuğu annesiyle yaşarmış. Elif daha bebekken, annesi Melike, onunla çok özel bir bağ kurmuş.
Elif’in bebeklik dönemlerinde, annesi ona ninni söylerken, minik ellerini tutar ve tatlı tatlı gülermiş. Melike, her gece Elif’i kucaklar, ona şefkat dolu sözler söyler ve şirin masallar anlatırmış. Elif’in minik yüzündeki gülümsemeyi görmek, Melike’nin kalbini sevgiyle doldururmuş.
Elif biraz büyüyüp yürümeye başladığında, annesiyle birlikte bahçede çok vakit geçirirlermiş. Annesiyle el ele tutuşup çimenlerde koşar, kelebeklerin peşinden giderlermiş. Melike, Elif’e doğayı anlatır, çiçeklerin renklerini ve kokularını anlatırmış. Elif her çiçek topladığında, annesine koşar ve ona hediye edermiş. “Anneciğim, bak ne güzel bir çiçek buldum!” derdi Elif. Melike, çiçeği alır ve Elif’in alnına şefkatle bir öpücük kondururmuş.
Bir gün, Melike Elif’e özel bir oyun öğretmiş. Bahçede bir ağaç kavuğundan ev yapıp, orada hayali çay partileri düzenlemişler. Elif, oyuncak bebeklerini ve peluş hayvanlarını toplayıp, “Bu çay partisi şirinfangiller için!” derdi. Melike de Elif’in hayal gücüyle oynar, ona hayali çaylar ve kurabiyeler sunarmış. Çay partilerinde birlikte şarkılar söyler, kahkahalar atarlarmış.
Elif’in en sevdiği oyunlardan biri de “Saklambaç Bahçesi”ymiş. Melike, bahçenin bir köşesine saklanır ve Elif de onu bulmaya çalışırmış. Elif, “Anneciğim nerdesin?” diye seslenirken, Melike saklandığı yerden kıkırdardı ve “Buradayım tatlım, hadi beni bul!” dermiş. Elif annesini bulduğunda, ikisi de gülerek birbirlerine sarılırmış.
Melike, Elif’e doğa sevgisini ve hayal gücünü kullanmayı öğretmiş. Bir gün, bahçede bir dört yapraklı yonca bulduklarında, Melike Elif’e şöyle demiş: “Bu yonca bize şans getirecek, tatlım. Her zaman inançlı ol ve çevrendeki güzellikleri gör.” Elif, annesinin bu sözlerini unutmamış ve her zaman kalbinde taşımış.
Bir başka oyunları ise “Renkli Balonlar” adını taşıyormuş. Melike ve Elif, renkli balonlarla oynar, balonları havaya atar ve birbirlerine yakalamaya çalışırlarmış. Her yakaladıkları balonda, birbirlerine güzel dileklerde bulunurlarmış. “Mutlu ol, anneciğim!” derdi Elif. Melike de “Sen de hep gülümse, tatlım!” dermiş. Bu oyun, aralarındaki sevgiyi daha da pekiştirirmiş.
Elif ve annesi, akşam olunca gün batımını izlemek için bahçeye otururlarmış. Melike, gün batımındaki renklerin güzelliğini anlatır, Elif de hayranlıkla dinlermiş. “Anneciğim, gökyüzü neden bu kadar güzel?” diye sorarmış Elif. Melike ise, “Çünkü bu, doğanın bize sunduğu bir hediye, tatlım,” dermiş. Elif, bu cevapla daha da meraklanırmış.
Uyku vakti geldiğinde, Melike Elif’i yatağına yatırır, ona en sevdiği masalları anlatırmış. Elif, annesinin sesindeki huzurla gözlerini kapatır ve tatlı rüyalara dalarmış. Melike ise Elif’in yanında oturur, onun huzur içinde uyumasını izlermiş. Elif, annesinin sevgisiyle büyürken, bu özel bağ daha da güçlenmiş.
Ve gökkuşağının altında, bu masalı anlatırken, anneler ve çocuklar arasındaki özel bağların ne kadar değerli olduğunu hatırlıyoruz. Elif ve annesi Melike’nin hikayesi, sevgiyi ve bağlılığın ne kadar önemli olduğunu bize hatırlatan bir masaldır. Gökyüzünden düşen üç elma, biri anlatanın, biri dinleyenlerin ve diğeri de sevginin olsun…
Melike ve Elif, köyün biraz dışındaki ormana doğru yürümeye karar vermişler. Ormanın derinliklerine doğru ilerlerken, Melike Elif’e, “Bu ormanda çok gizli bir yer var, tatlım,” demiş. Elif gözlerini parlatıp, “Neresi, anneciğim?” diye sormuş. Melike gülümsemiş ve, “Gizli Bahçe,” demiş. “Ama buraya yalnızca kalbi sevgiyle dolu insanlar girebilir.”
Elif, annesinin söylediklerini merakla dinlemiş ve birlikte ilerlemeye başlamışlar. Ormanın içinde yürürken, Elif birden yere düşen minik bir kuşu görmüş. Hemen annesine koşmuş ve, “Anneciğim, bu kuşu nasıl iyileştirebiliriz?” diye sormuş. Melike, “Sevgiyle, tatlım,” demiş. “Doğanın sunduğu her şeyi sevdiğimizde, hepsi bize iyi gelir.” Elif, kuşu kucaklayıp ona sevgiyle bakarken, Melike onu cesaretlendirip, “Hayat her zaman güzellikler ve zorluklar sunar. Ama biz kalbimizi sevgiyle doldurursak, her şeyin üstesinden geliriz,” demiş.
Bir süre sonra, ormanın içinde kaybolmuş gibi görünürken, Elif bir ışık huzmesi görmüş. O ışık, aslında çok özel bir yerin kapısını açıyormuş. Melike, “İşte burası, Gizli Bahçe,” demiş ve kapıdan geçtiklerinde, çok özel çiçeklerin, nadir bitkilerin olduğu muazzam bir alanla karşılaşmışlar. Elif’in gözleri parlamış, “Burası gerçekten de büyülüymüş!” demiş. Melike gülümsemiş ve, “Evet, tatlım. Burası, sevginin ve iyiliğin hep var olduğu bir yer,” demiş.
O günden sonra, Elif ve Melike her hafta Gizli Bahçe’ye gider, orada birlikte vakit geçirir, doğanın sırrını ve güzelliklerini keşfederlermiş. Her ziyaretlerinde, kalplerine yeni bir parça sevgi eklerlermiş.
Ve her akşam, Elif annesine sarılırken, “Anneciğim, bu dünyada seninle olmak en güzel şey,” dermiş. Melike, “Ve her zaman seninle olacağım, tatlım,” der, sevgilerini birbirlerine yeniden hatırlatırlarmış.
Elif ve Melike’nin masalı burada sona erdi, ama sevgileri sonsuza dek devam etti.
Evet çocuklar, masalımız burada bitiyor. Siz de Bebek Masalları kategorisinde bir masal yazıp bize gönderebilirsiniz. Göndereceğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uykuya dalacak. Masal göndermek için aşağıdaki resme tıklayabilirsiniz.