Nasrettin Hoca ve Akıllı Çiftlik

Bir zamanlar, Anadolu’nun en güzel köylerinden birinde Nasrettin Hoca yaşarmış. Herkes Hoca’nın akıllı, komik ve bir o kadar da eğitici hikayelerini duymak için sabırsızlanırmış. Nasrettin Hoca’nın başına gelen her olay, hem köylüler için bir ders hem de büyük bir eğlence kaynağı olurmuş. Hoca, köydeki çocuklara, yetişkinlere ve hatta yaşlılara bile hayatın zorlayıcı yönlerinden gülerek nasıl geçileceğini öğretirmiş. Fakat Nasrettin Hoca’nın en büyük hayali, bir gün dünyadaki tüm akıllı insanları bir araya getirmekteymiş. “Birlikte çok şey başarabiliriz,” der, gülümsediğinde etrafındaki herkesin içi ısınırmış.

Bir gün Nasrettin Hoca, bir kervanla birlikte bir kasabaya gitmek üzere yola çıkmış. Birkaç gün boyunca yolda yürümüşler ve bir kasabaya yakın bir çiftliğe konaklamak üzere durmuşlar. Hoca, kasabaya gitmeden önce burada bir gece konaklamayı uygun görmüş. Çiftlik sahibi olan yaşlı kadın, Nasrettin Hoca’ya hoş geldiniz demiş ve ona çok güzel bir akşam yemeği hazırlamış. Yemekte, kadın Hoca’ya kendi çiftliğini ve köydeki komşularını anlatmaya başlamış.

Kadın, “Hoca, burada çok güzel bir şeyler yapıyoruz. Tüm komşularım çok çalışkan, hep birlikte çiftliklerimizi büyütüyoruz. Ama bir sorunumuz var,” demiş, biraz hüzünlü bir şekilde. Nasrettin Hoca, kadının yüzündeki bu üzgün ifadeyi görünce hemen dikkatle dinlemeye başlamış.

“Ne sorununuz var?” diye sormuş Hoca.

Kadın, derin bir nefes alıp, “Bizim köyümüzde herkesin bir tavuğu var. Ama tavuklar, bir türlü doğru düzgün yumurtlamıyor. Sabahları gürül gürül ötüyorlar ama akşamları boş yere dönüp duruyorlar. Bu yüzden ne kadar çalışsak da, tavuklardan yeterince yumurta alamıyoruz. Yumurtasız da işimizi halledemiyoruz,” demiş.

Nasrettin Hoca, kadının derdini dinledikten sonra, “Bunun için bir çözüm bulacağım. Ama öncelikle tavuklarını biraz daha dikkatli izlemelisin,” demiş ve gözlerinin içi gülerek gülümsemiş.

Kadın, Hoca’nın söylediklerini biraz garipsemiş ama yine de tavukları dikkatlice izlemeye başlamış. Ertesi sabah, Nasrettin Hoca kadına tekrar uğramış. Kadın, sabahın erken saatlerinde tavukları izliyormuş. Hoca, kadının yanına yaklaşıp ona, “Tavuklarını izledin mi?” diye sormuş.

Kadın başını sallayarak, “Evet, Hoca, izledim. Ama hiçbir şey değişmedi. Tavuklar yine boşuna ötüp duruyorlar ve hiçbir yumurta bırakmıyorlar,” demiş.

Nasrettin Hoca bir süre düşündükten sonra kadına bir öneride bulunmuş: “Benim tavsiyem, her tavuğun bir köpekle ya da kediyle uyuması olacak. Eğer tavuklar gece bir hayvanla uyurlarsa, sabah kalktıklarında daha çok yumurtlayacaklar.”

Kadın, Hoca’nın önerisini duyunca biraz şaşkın bir şekilde bakmış. “Hoca, bu ne demek? Tavuklar mı? Köpeklerle mi?” demiş, hala şüpheli bir şekilde.

Nasrettin Hoca, kadınla göz göze gelerek gülümsemiş. “Evet, tam olarak öyle. Ama sadece bu kadar da değil. Eğer tavuklar sabah daha çok yumurta bırakacaklarsa, bir süre sonra herkesin tavukları daha çok yumurtlayacak. Çünkü tavuklar, bir araya geldiklerinde birbirlerinden öğrenirler.”

Kadın, Nasrettin Hoca’nın önerisine hem şaşırmış hem de biraz güleceği tuttu. “Hoca, bu işin sonunda ne olacağına hiç emin olamıyorum ama denemek zarar vermez,” demiş.

Ertesi sabah, kadın tavukları bir araya toplayıp, her birini birer kedi ya da köpekle uyutmaya karar vermiş. İlk başta komik bir manzara ortaya çıkmış; tavuklar, kedilerle ve köpeklerle birlikte uyuyorlarmış. Kadın her sabah, tavukları sabah erken saatte uyanıp dışarı çıkarırken, Hoca’nın sözlerini hatırlamış ve “Gerçekten değişecek mi acaba?” diye düşünmüş.

Günler geçtikçe, tavuklar gerçekten daha çok yumurta bırakmaya başlamış! Bu tuhaf yöntem, beklenmedik bir şekilde işe yaramış ve kadın, tavukların nasıl bu kadar yumurta bırakmaya başladığını anlayamamış. Kadın, şaşkın bir şekilde, “Nasrettin Hoca haklıymış!” diye düşünmüş.

Bir gün Nasrettin Hoca, kadının çiftliğine tekrar uğramış. Kadın ona minnettar bir şekilde bakarak, “Hoca, gerçekten de tavuklarım daha çok yumurtlamaya başladı. Ama hala anlamadım, bu nasıl mümkün olabilir?” demiş.

Hoca, kadına gülümseyerek, “Önemli olan inançtır, sevgili kadın. Tavuklar, birlikte uyuduklarında birbirlerinden öğrendiler. Belki köpekler ya da kediler tavuklar için bir eğitim arkadaşı oldular. Ama esas mesele, onlara farklı bir şey denemeyi önerdim ve onlar da denemek istediler. Birlikte yeni bir şey yapmaya karar vermek, her zaman bir şeyleri değiştirebilir,” demiş.

Kadın, Nasrettin Hoca’nın sözlerinden çok etkilenmiş ve Hoca’ya teşekkür etmiş. Hoca, kadınla vedalaşırken, “Herkesin tavukları farklıdır. Ama bir şeyi unutma: Her zaman yeni bir şeyler denemek ve farklı bakış açılarına sahip olmak, en iyi çözümleri bulmamızı sağlar,” demiş.

Ve Nasrettin Hoca, akıllı tavukların daha fazla yumurta bırakmasını sağlayan bu çözümle kasabaya doğru yola çıkmış. Onun hikayesi, köydeki herkesin aklında kalmış. Çünkü Nasrettin Hoca, bazen sorunları çözmek için en beklenmedik ve komik yöntemleri bulur, ama sonunda herkese bir ders verir: Yenilikçi düşünmek, farklı yöntemler denemek ve birlikte çalışmak, hayatı daha kolay hale getirebilir.

Evet çocuklar, masalımız burada bitiyor. Siz de Nasreddin Hoca Masalları kategorisinde bir masal yazıp bize gönderebilirsiniz. Göndereceğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uykuya dalacak.