Pırıltı ile Uyku Zamanı Yolculuğu

Uzaklarda, bulutların üzerinde kurulmuş bir köy varmış. Bu köydeki evlerin çatıları pembe şekerden, bacalarından ise mis kokulu dumanlar çıkarmış. Köyün en küçük sakini, Pırıltı adında bir kız çocuğuymuş. Pırıltı’nın saçları gümüş rengiymiş, gözleri ise gece gökyüzündeki yıldızlar gibi parlarmış. Annesi ona her akşam, “Pırıltı, uyku vakti! Rüyalar seni bekliyor,” dermiş. Ama Pırıltı, uyumak istemezmiş. “Daha oynamak istiyorum!” diye nazlanırmış.

Bir gece, penceresinden içeri giren bir ışık hüzmesi Pırıltı’yı uyandırmış. Işık, yavaşça yatağının kenarına inmiş ve minik bir Ayışığı Kelebeği‘ne dönüşmüş. Kelebek, kanatlarını çırpıp fısıldamış:
“Pırıltı, gel benimle! Sana Uyku Diyarı‘nı göstereceğim. Orada yıldızlar dans eder, bulutlar ninni söyler.”

Pırıltı, heyecanla kelebeğin peşine takılmış. Ayışığı Kelebeği, onu pencereden dışarı, gökyüzüne doğru uçurmuş. Rüzgâr, Pırıltı’nın saçlarını okşarken, etraflarında rengârenk ışıklar dans ediyormuş.

1. Durak: Bulutların Şarkısı

İlk olarak, yumuşacık bir bulutun üzerine konmuşlar. Bulut, Maviş adında bir bulut köpeğiymiş! Maviş, kuyruğunu sallayıp havlamış:
“Hav! Hav! Merhaba Pırıltı! Uyku Diyarı’na giderken benim şarkımı dinlemek ister misin?”
Pırıltı gülümseyerek başını sallamış. Maviş, şişman karnına vurup şarkı söylemeye başlamış:
“Bulutlar uyur, ay doğar,
Rüyalar bize koşar.
Gözlerini kapat ve dinle,
Uyku şimdi seni sarar!”
Maviş’in şarkısı bitince, Pırıltı’nın gözleri hafifçe kapanmış. Ama kelebek, “Daha yolumuz var!” diyerek onu uyarmış.

2. Durak: Yıldızların Dansı

Sonra, parlak yıldızlarla dolu bir göle gelmişler. Gölün suları altın rengiymiş ve içinde minik yıldızlar zıplıyormuş. Yıldız Kız adında bir çocuk, elinde ışıltılı bir sopayla suya dokunup şarkı söylüyormuş:
“Zıp zıp yıldız, hop hop yıldız,
Dans edelim hep birlikte!
Pırıltı, sen de gel,
Ayakların değsin ışığa!”
Pırıltı, yıldızların arasına atlamış. Ayakları her değdiğinde, suda gümüş halkalar oluşuyormuş. Yıldız Kız, ona bir yıldız şekeri vermiş: “Bunu yersen, rüyaların renklenir!”

3. Durak: Uykulu Ağaçlar Bahçesi

Yıldız gölünden ayrıldıklarında, devasa ağaçlarla dolu bir bahçeye girmişler. Ağaçların yaprakları turuncu, mor ve pembe renklere bürünmüş. Her ağacın gövdesinde bir yüz varmış! Uykulu Meşe adındaki ağaç, esneyerek konuşmuş:
“Ohhh… Pırıltı, sen geldiğine göre uyku vakti demek… Ağaçlar bile uyur, bilir misin? Yapraklarımızı kapatır, köklerimizle ninni dinleriz.”
Uykulu Meşe, dallarından birini uzatıp Pırıltı’yı sallamış:
“Salla salla, uykuya dal,
Rüyalarınla oyna biraz.
Sabah olunca kuşlar seni,
Şarkılarıyla uyandırsın!”
Pırıltı, ağacın sallanışıyla bir an gözlerini kapatmış. Ama kelebek, “Son durağımıza yaklaştık!” demiş.

4. Durak: Ay Nine’nin Kucağı

En sonunda, dev bir ayın önünde durmuşlar. Ayın üzerinde, beyaz bir kaftan giymiş, gülümseyen bir kadın oturuyormuş: Ay Nine. Ay Nine, kollarını açıp Pırıltı’yı kucağına almış:
“Hoş geldin yavrum. Biliyor musun, her gece sen uyurken, ben dünyadaki tüm çocukların yastıklarını rüya tohumlarıyla doldururum. İstersen sen de bir tohum ekebilirsin!”
Ay Nine, eline minik bir tohum vermiş. Pırıltı, tohumu gökyüzüne fırlatmış. Tohum, pat diye patlamış ve içinden rengârenk bir rüya balonu çıkmış! Balonun üzerinde, Pırıltı’nın en sevdiği oyuncakları, annesinin gülüşü ve Ember adlı köpeği resmedilmiş.

Uyku Tılsımı

Ay Nine, Pırıltı’nın saçını okşamış:
“Şimdi evine dönme vakti. Ama sana bir sihir vereceğim,” demiş ve avucuna altın bir kalp çizmiş.
“Bu kalp, sen uyurken hep yanında olacak. Korkarsan, avucuna bak ve ‘Ay Nine benimle’ de.”
Pırıltı, Ay Nine’ye sarılmış. Ayışığı Kelebeği onu tekrar bulutların arasından geçirip yatağına bırakmış. Pırıltı, yastığına başını koyduğunda, altın kalbi avucunda hissetmiş.

Son
Ertesi sabah, Pırıltı uyandığında yatağının kenarında minik bir yıldız şekeri ve üzerinde “Teşekkürler!” yazan bir not bulmuş. O günden sonra, her gece Ay Nine’yi düşünerek hemen uykuya dalarmış. Annesi şaşırıp sorduğunda, “Benim sihirli bir kalbim var!” dermiş.

Not: Bu masalı okurken, her bölümde yumuşak bir ses tonuyla vurgular yapabilir; “Pırıltı gözlerini kapattı…” derken çocuğunuzun gözlerini kapatmasını teşvik edebilirsiniz. Masalın sonunda avucuna bir öpücük kondurup “İşte sihirli kalp burada!” diyerek ritüeli tamamlayabilirsiniz. 

Evet çocuklar, masalımız burada bitiyor. Siz de 2 Yaş Masalları kategorisinde bir masal yazıp bize gönderebilirsiniz. Göndereceğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uykuya dalacak.