Yıldızlı Ormanın Sihirli Ninnisi

Bir varmış, bir yokmuş… Gökyüzünün ışıl ışıl parladığı, yıldızların geceyi aydınlattığı bir diyarda, yemyeşil ağaçlarla kaplı Yıldızlı Orman adında büyülü bir yer varmış. Bu ormanda, minik bir sincap ailesi yaşarmış. Anne sincap Luna, baba sincap Okan ve onların yeni doğan bebekleri Mavi…

Mavi, tüyleri yumuşacık, gözleri kocaman ve parıldayan minicik bir sincap yavrusuymuş. Ama Mavi’nin bir sorunu varmış: Ne zaman gece olsa, uyumakta zorlanırmış. Anne ve babası ona güzel ninniler söylese de, yıldızları izlese de bir türlü uyuyamazmış.

Bir gün, Anne sincap Luna, ormandaki en bilge yaratık olan Baykuş Bilgin’e danışmaya karar vermiş. “Sevgili Bilgin, Mavi geceleri uyuyamıyor. Ona nasıl yardım edebiliriz?” diye sormuş.

Bilgin, kocaman gözlerini kırpıp Luna’ya gülümsemiş. “Yıldızlı Orman’ın en derin köşelerinde, Sihirli Ninni Taşı bulunur. O taşın melodisini duyduğunda, en uykusuz bebekler bile huzurla uykuya dalar,” demiş.

Bunu duyan Anne ve Baba sincap, Mavi’yi de yanlarına alarak bu sihirli taşı bulmak için bir maceraya çıkmışlar. Yolda onları kibar bir geyik, şarkı söyleyen bir dere ve neşeli bir kaplumbağa karşılamış. Her biri onlara yol göstermiş.

Sonunda, Yıldızlı Orman’ın en derin noktasına vardıklarında, ay ışığıyla parlayan bir taş bulmuşlar. Anne sincap Luna, usulca taşı okşamış ve melodik bir ninni fısıldamış. Taş, yumuşacık bir ışık yaymış ve tatlı bir melodi mırıldanmaya başlamış.

Mavi, melodiyi duyar duymaz gözlerini kapamış ve tatlı bir uykuya dalmış. O günden sonra, her gece Sihirli Ninni Taşı’nın fısıldadığı melodiyle huzur içinde uyuyormuş.

Ve böylece, Yıldızlı Orman’da herkes mutlu ve huzurlu yaşamaya devam etmiş…

Ancak bir gece, beklenmedik bir şey olmuş. Sihirli Ninni Taşı’nın ışığı sönmeye başlamış. Mavi yine uyuyamıyormuş. Anne ve Baba sincap hemen Baykuş Bilgin’e gitmişler.

“Sevgili Bilgin, Ninni Taşı’nın ışığı sönüyor! Mavi tekrar uyuyamıyor!” diye endişeyle sormuş Luna.

Bilgin, gözlerini hafifçe kapatıp düşündükten sonra, “Ninni Taşı, sevgi ve huzurla beslenir. Ama bazen yıldızların özel bir dokunuşuna ihtiyaç duyar. Yıldız Perisi’ni bulmalısınız. O, taşın ışığını yeniden canlandırabilir,” demiş.

Bu sözleri duyan Luna ve Okan, küçük Mavi’yi de yanlarına alarak Yıldız Perisi’ni aramak için yeni bir maceraya atılmışlar. Uzun bir yolculuktan sonra, gökyüzüne uzanan devasa bir çiçeğin üzerinde oturan zarif bir periyle karşılaşmışlar. Yıldız Perisi’nin elbisesi parlayan yıldızlardan yapılmış gibi ışıldıyormuş.

“Sevgili Peri, Sihirli Ninni Taşı’nın ışığı sönüyor. Onu tekrar canlandırabilir misin?” diye sormuş Luna.

Yıldız Perisi, gülümseyerek elini uzatmış. “Elbette! Ama bunun için hepinizin içindeki en güzel duyguları paylaşmanız gerek. Sevginizi ve huzurunuzu ninniyle taşıya aktarmalısınız,” demiş.

Luna ve Okan, Mavi’yi kucaklayarak ona tatlı bir ninni söylemişler. Mavi de kıkırdayarak minicik patileriyle taşı okşamış. O anda, taş yeniden ışıldamaya başlamış ve etrafa huzur dolu bir melodi yayılmış.

O günden sonra, Yıldızlı Orman’da huzur hiç eksik olmamış. Mavi her gece tatlı uykulara dalmış ve Sihirli Ninni Taşı, sevgiyle parlamaya devam etmiş.

Evet çocuklar, masalımız burada bitiyor. Siz de Bebek Masalları kategorisinde bir masal yazıp bize gönderebilirsiniz. Göndereceğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uykuya dalacak.